Monday, June 23, 2008
Türkiye susturdu...
Posted by G.O. at 7:42 AM 1 comments
Thursday, June 19, 2008
babalar günü!
babalar gunumuz cok keyifli gecti.. annemler evde olmamin tadini cikartmak icin hizmetimden yararlandilar dogrusu cakmadim degil! gece 3'te eve geldikten sonra sabah 9bucuk'ta kalkip ozel kahvaltimi hazirlamaya koyuldum.. Kahvaltiya baslamamiz 11'i buldu tabi:) kahvalti deyip gecmeyelim lutfeeen.. ozel yumurtam mexican scrambled yumurtayi yapmak icin koyuldum.. avokado, kara fasulye dip ve salsa ile yumurtalari pisirdikten sonra uzerine cheddar peynirini koydum..
hic resim olmadigi icin kanitim yok malesef..butun kanitlar mideye indirilmis vaziyetteydi!
zaten bir de resim icin insanlari bekletsem herkes acliktan bayilicakti..
menumune annemin special boregi ve cilekli tartini da ekleyince sofra pek guzel gozuktu..
ayrica bir Cafe Organico klasigi olan "Smoothie"lerden yaptim, onceden dondurdugum muz ve cilekleri portakal suyu ile smoothie haline getirdim..
Bir de patetesli bir yan dish yapiyim dedim onun da tarifini coook guzel bir siteden aldim, resmini en azindan burdan gorebiliriz; http://thepioneerwoman.com/cooking/2008/06/crash-hot-potatoes/
tabi benim yaptiklarim bu kadar artisttik durmuyordu ama lezzeti cok yerindeydi yapmasi da cok guzel ve sik duran bir yemek..
bunu da alnimizin akiyla atlattiktan sonra yemegimize baslayabildik:)
babam icin cok hediye alamasamda Martha Stewart'tan 3 yasindakiler icin babalarina hediye icin onerdigi el isini yaptim:) resmini su anda yukleyemedim ama Costa Rica'li bazilari gorunce catlicak kanimca:)
Neyse bole geldi gecti iste bol yemekli bir babalar gunu.. yine nesemiz, tadimiz tuzumuz vejerteryan sarisin bombamizi ozleyip durdukkkk o daha tatli tatli uyurken!
Posted by G.O. at 6:42 AM 0 comments
euro2008
Euro2008 bi anda herkesin ilgisini cekti.. Turkiye'nin boyle bir basari gosterecegini kimse beklemiyordu.. Aslında cok ta ilgilenmiyodum ama maclarda Fatih Terim'in hareketlerini gorunce maclari izlemek gercekten cok eglenceli oldu.. bir de gol attigimizdaki sevincleri izlemek insanin tuylerini diken diken eden cinsten..
Ulke olarak her yonden zor bir donemden gecerken bu sevinclere hala "bir" olabilecek bir ulke olacagimiza inancimi arttirdi.. bence bu turnuva Türkiye icin sadece bir futbol macindan ibaret degil..zaten spor camiasindaki yasanan gerginlikler de oyle olmadiginin bir kaniti..
Cuma gunu Hırvatistan maci var.. Fatih Terim'e bol sans diliyorum sonra sanstan olmadi dese de bence ihtiyaci olacak:)
Viyana'nın kucuk sokaklarina ve gunesli havalarinda gezerken Euro2008 hazirliklarindan memnun olmayan yerli halk bakalım Turkleri o sokaklarda gorunce ne yapacak:)
Posted by G.O. at 6:13 AM 0 comments
Friday, June 06, 2008
affetmek ve sex and the city
Posted by G.O. at 7:07 AM 0 comments
Thursday, June 05, 2008
from beethoven from sex & the city
Be calm, only by a calm consideration of our existence can we achieve our purpose to live together
Be calm - love me - today - yesterday - what tearful longings for you - you - you - my life - my all - farewell.
Oh continue to love me - never misjudge the most faithful heart of your beloved.
ever thine
ever mine
ever ours
Posted by G.O. at 4:35 AM 0 comments
Vienna
Gecen haftasonu dogumgunu hediyem olan Viyana seyahatimize çıktık.. Viyana araştırmalarımdaki gibi çok keyifli, canlı ve küçük bir şehir çıktı.. Şehir merkezinin küçük olması ve gezilecek yerlerin birbirine yakın olması 3 gune birçok şeyi sıgdırmamızı sağladı.
Posted by G.O. at 3:58 AM 0 comments
19 mayıs'ta agva
19 mayıs'ta tatili fırsat bilip bol bol gezdim... uzun bir haftasonu oldugu icin her ihtiyacimi karsilamam icin idealdi. önce anneyle bir gezinti, sonra aksam taksimde arkadaslarimizla guzel bir gece gecirip günümü dolu dolu gecirmeyi basardim. malum ertesi günde iş için ayılma, kendine gelme günü olmadığı için sabahtan attık kendimizi sokaga ve agva yolunu tuttuk.. tabiki yolda giderken yol calismasi nedeniyle bir sıkışıklık yaşadik ve karnimiz iyice acikti..kendimizi gozlemecilere zor attik! eh tabi istanbul sosyetesi olunca gozlemeler pek begenilmedi ama bana o sirada ne yesem dunyanin en guzel yemegi geldigi icin sorun yasamadim..zaten yemek olsunda ne olursa olsun diyen biri icin kotu yemek bile ac kalmaktan iyidir! hani derler ya reklamin iyisi kotusu olmaz diye! benim icinde yemegin iyisi kotusu olmaz! kotu de olsa edindigimiz bir deneyim, bir konusma konusu yanimiza kar kalir! hehe bu bakis acisini sevdim cok mu polyanna'yim?
neyse yolumuza devam edelim.. agva yolu cok guzeldi, ormanlar,yesil, gokyuzu mavisi,gunes tam bir yaz havasiydi.. gol kenarina geldiginizde biraz soguk oldu ama gunes varken bir sorun yasamadik..
midede hala gozlemeler oldugu icin once biraz aktivite yapalim dedik ve kayigimizi kiraladik! cok cabalasamda beceremedim iki kolumu ayni anda hareket etmeye! e zaten kizlara gore diil bu isler..erkek isine karismiyim dedim taktim muzigimi rahat rahat sefa yaptim..
Sira yemege geldiginde artik baya bi acikmistik..Gizli Bahçe restorantında güzel bir yemek yedik.. soguk iyice bastırdı bu arada.. yemekten sonra arkadaslar kisa bir atv turu yapti ve ordan deniz bisikletimize binip yine nehirde bir tur attik.. yine erkek isine pek karismiyim dedim keyfime baktim:)
istanbul'a dönme vakti gelmisti..insana garip bir pazar sendromu cokuyordu..bunu asmak ve pazartesi gununun tatil olduguna kendimizi inandirmak icin eve gitmedik ve bir yerde monopoly oynadik..artik yorgunluktan bitkin dusmustuk ondan Pazartesi gunu zor gecti.. pazartesi gunu de "pazar" sendromu yasayarak gecti ama arasira bole kucuk tatiller hem isi ozlemeye yariyo hem de haftasonunu gercekten 2 gun yasayabiliorum..
Posted by G.O. at 2:01 AM 3 comments
Labels: ağva